26 Aralık 2011 Pazartesi

Adem Baba...

Eğer bir hafta sonu canınız balık yemek isterse ve evim de kokmasın, e biraz da boğaz havası alayım diyorsanız, Arnavutköy' deki Adem Baba'ya gitmenizi tavsiye ederim... Sosyal tesislerin arkasında kalan Adem Baba'nın karşılıklı iki dükkanı var ve buna rağmen bazen önünde sıra bekleye biliyorsunuz..Taze, lezzetli ve midenizi rahatsız etmeyen balıklar harika; mekan rahat; fiyatlar da eh işte:)Balık sevenlere duyrulur...
Bir de hani derseniz ki, hafta içi de canım balık çekti şöyle ekmek arası ızgara, lezzetli balık nerde yiyebilirim diye; işte o zaman da Karaköy Namlı Gurme'nin yanındaki otoparkta, küçük taburelerde, yanında turşuyla, adınızı yazdırıp sıra bekleyerek yediğiniz o ızgara balıkları tavsiye edebilirim. Biz ycL ile çok seviyoruz orada balık yemeyi, fiyatı ve lezzeti oldukça iyi. Ayrıca Beşiktaş' taki Balık Pazarı'nın yanındaki küçük balıkçıyı da unutmamak lazım ;)

25 Aralık 2011 Pazar

Uç Uç Kelebek...

Bu hafta ki aile katılımımızda, bizi ziyaret eden velimiz Melike'nin annesi Derya Hanım' dı.. Derya Hanım evdeki, konu komşudaki bütün ruloları toplamış gelmiş; amacı bu soğuk havalarda bize bahar havasını yaşatmak, renk renk kelebekler yapttırtmak...

Uç uç kelebek yaldızlı böcek..Renk renk kelebeklerimiz var artık, değmeyin keyfimize:) Güzel bir günün ardından herşey için teşekkür ederiz Derya Hanım, elinize ve emeğinize sağlık...

Işıl Işıl...

Her yeni yıl yeni umutlar kaplar ya insanın içini; yeni umutlar, yeni mutluluklar...Tarifsiz duygulardır benim için..Her yer ışıl ışıl, şıkır şıkırdır..Bir gün sonra yine hayatına kaldığın yerden devam edersin; ama olsun o anı yaşamak güzeldir, çocukluğuma döndürür beni... o yeni yıl ki;Oynanan oyunları, tombalayı, okeyi, Kuruyemişçi Osman' dan sıra beklenilerek alınan çıtır çıtır yemişleri, topluluğu, aile bağlarını, saygıyı hatta yılda bir kere sadece yılbaşı geceleri çıkan dansözü hatırlatır bana...Küçükken herşey daha güzel gelir ya insana, gelen hediyeler de daha mutlu eder seni; en güzelleri de abimin aldıkları tabi:)Şimdi yine, her yeni yıl olduğu gibi, çocukluğumdaki gibi; herşey için, yaşadığım her mutluluk için, sevdiklerim, sevenlerim ve ailem olduğu için; o büyük ustaya, o büyük yaradana teşekkür ediyorum; Ve ondan diliyorum ki yeni yılda da yaşama sevincimiz hiç bitmesin...

16 Aralık 2011 Cuma

Diğer Zamanlar...

Antakya' da yemediğimiz zamanlar ne mi yaptık? Hadi bakalımm;)

Uzun Çarşı'ya gittik tabi...

Habib-i Neccar Camii...

Üç dinin nasıl hoşgörü içerisinde yanyana olabildiklerini gördük...

Hızır Aleyhisselam ile Musa Peygamber'in buluştukları yer...

Hrıstiyanlığın ilk kliselerinden biri olan Saint Pierre Klisesi...

Şehri eski ve yeni olmak üzere ikiye ayıran nehir, Asi Nehrii...

Çoğunlukla mozaiklerin yer aldığı ilgi çekici bir müze olan Hatay Müzesi...

Harbiye ve Harbiye Şelalesi...

Ve daha gitmediğimiz bir sürü yeri var Antakya'nın...Yani Anlayacağınız daha uzun soluklu gitmek lazım oralara...

Kış Güneşi...

15 Aralık 2011 Perşembe, bugün ne güzel bir gündü...İlkbahar mevsimindeki gibi güneşi görmek, ısıttığını hissetmek beni mutlu etti. Bugün çocukları da çıkardım bahçeye. Kolay değil, tam gün boyunca 6yaş çocuğunun sınıfta, kapalı bir yerde kalması, sabah girip akşam çıkması. Hem de tam o yaşlarda hani beynin vücuda hareket et diye mesajlar gönderirken, onların bunu yapamaması... Bu sebepledir ki,havanın güzelliğini fırsat bilerek temiz hava aldık, güneşi gördük, zevk aldık... Çocukları, fırsat buldukça özgürce hareket edebilecekleri, temiz hava alabilecekleri park ve bahçelere götürmek lazım, alışveriş merkezlerine değil ;) Ben nasıl ki deniz gördüğümde rahatlıyorsam, onlarda bu şekilde enerjilerini atıp rahatlıyorlar.
Kış güneşini hissetmek, kıymetini bilmek lazım, yoksa her zaman göstermez yüzünü bize...

14 Aralık 2011 Çarşamba

Arabayla Resim Yapılır mı?

Neler yapabiliriz ki diye düşünürken, çılgınlıkta sınır tanımıyoruz ve arabalarla resim yapıyoruz. Biraz üstümüzü boyuyoruz, biraz yüzümüzü.. Ama sonunda ne diyoruz kirlenmek güzeldir, annelerimize selam olsun, sizi seviyoruz:)

13 Aralık 2011 Salı

Çi-ko-la-ta

Çiko-çiko-çikolata..ne güzel birşeysin sen yahu, yedikçe yiyesi geliyor insanın;) Bugün de bol çikolatalı, harika bir gündü... Sınıfa butik pastacı Vildan Hanım, çocukların Vildan Teyzesi gelince, çikolata kokulu saatler de kaçınılmaz oldu...
Tek tek çocuklarla ilgilenen ve oldukça pratik biri olan Vildan Hanım, çocukları kendine hayran bırakıp; Metin'in deyimiyle "Ağzımız açık kaldı" dedirterek, farklı bir gün geçirtti. Elinize ve emeğinize sağlık Vildan Hanım... Bu arada söz verdiniz, kurabiye çalışması da yapacağız;)


Eldivenleri başka ne şekilde kullabilirim diye düşünen Metin, yaratıcı bir fikir bulmuş bile ;)


Evett, elma nasıl oluşur, farklı renk elmalar, yardımcı seçimi, eldiven paylaşımı derken sıra geldi, elma çikolatayı yapmaya...